Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti veya Kuzey Kıbrıs, yaklaşık 310 bin nüfusuyla Akdeniz’de yer alan bir ada ülkesidir. Aynı zamanda yavru vatan olarak bilinmektedir. Bu ülkeyi maalesef Türkiye Cumhuriyetinden başka hiçbir devlet tarafından tanınmamaktadır. Tarih boyunca hep sıkıntılar yaşanmış günümüzde bu sıkıntılar halla devam etmektedir. Kuzey Kıbrıs her ne kadar kumarhane ve eğlence merkezi olarak bilinse de burada gezilip görülecek birçok turistik yapı bulunmaktadır. Buraya yolunuz düşerse gezip görmeniz gereken 10 yer belirledik. Umarım bu yerleri beğenirsiniz. Girne, Kuzey Kıbrıs’ta yer alan bir liman kentidir. Kıbrıs Adasının en gözde tatil beldesi olan Girne’de gezilip görülecek birçok yer bulunmaktadır. Burada yaklaşık 65 bin kişi yaşamaktadır. Tabi bu turizme bağlı olarak bazen 2 ya da 3 katına kadar çıkabilmektedir. Buranın tarihi M.Ö 10. yüzyıla kadar dayanabilmektedir. Kentin yüzölçümü 50 kilometrekaredir. Burada gezilip görülecek birçok yer olduğunu söyelmiştik bunların başında Marina’nın tam karşısında bulunan, Venedik dönemlerinde kalma Girne Kalesi gelmektedir. Kalenin içinde Batık Gemi Müzesi, Halk Sanatları Müzesi ve yine kale yakınlarında yer alan İkon Müzesi gelmektedir. Bunların dışında Mavi Köşk, Karaoğlanoğlu Müzesi ve Şehitliği, Girne Yat limanı, Bellapaıs Manastırı ve ST. Hılerıon Kalesi gibi turistik yapıları gezip görmeden geri dönmeyiniz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yer alan İskele, mutlaka gezilip görülmesi gereken bir ilçedir. KKTC’nin 5 önemli ilçesinden biridir. 1974 Kıbrıs Barış Hareketinden sonra Güney’den Kuzey’e doğru toplu göçler başlandı. Larnaka semtinden yaşayan Türk halkı buraya göç etmiştir. Burada yaklaşık 22 bin kişi yaşamaktadır. Burası günümüzde önemli bir turizm merkezidir. Burada yer alan plajlarda harika bir tatil keyfi yaşayabilirsiniz. Yine şehirde yer alan bin kişi yaşamaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin doğusunda yer alan Karpaz, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yarımadadır. Burası deniz turizmi için oldukça harika bir alandır. Tarihî ve doğal görünümüyle Kıbrıs’ın en güzel bölgesi olarak da bilinmektedir. Özellikle muazzam plajları sayesinde yıl boyunca çok sayıda turist tarafında ziyaret edilmektedir. Plajlarında deniz, kum ve güneşin keyfini yaşayabilirsiniz. Buraya yolunuz düşerse Altınkum Plajı, Apostolos Andreas Manastırı ve Zafer Burnu gibi turistik yapıları gezip görün derim. Kıbrıs adasının ortasında yer alan Lefkoşa, hem Güney Kıbrıs Cumhuriyeti hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin başkenti ve en büyük şehridir. Bu haliyle Avrupa’nın bölünmüş en son başkentidir. Burada şehri yeşil hat adında bir bölünme çizgisiyle ikiye bölünmüştür. Kuzey tarafında Türk güçleri, güney tarafında Rum güçleri ara bölgede ise BM güçleri bulunur. Bu zaman zaman krizlere neden olsa da iki farklı devletin başkenti olarak tarihe de geçmiştir. Burada gezilip görülecek çok sayıda tarihi yapı ve doğal güzellik alanı bulunur. Özellikle kuzey tarafında birçok tarihi yapı bulunmaktadır. Buraya yolunuz düşerse Barbarlık Müzesi, Bedesten Aziz Nikolas Kilisesi, Selimiye Cami (St. Surlariçi, Arap Ahmet Cami, Lefkoşa Surları, Büyük Han, Derviş Paşa Konağı, Kumarcılar Han, Mevlevi Tekke Müzesi ve Venedik Sütunu gibi turistik yerleri gezip görmeden geri dönmeyiniz. Başkent Lefkoşa şehri, 1974 yıllında Kıbrıs barış hareketiyle ikiye bölünmüştür. Bu haliyle Avrupa’nın bölünmüş en son başkentidir. Surlar içinde yer alan bu başkent kesinlikle tek kelime ile harikadır. Buraya gelip bu tarihi kokan bölgeyi ziyaret edebilirsiniz. Tarihi yapı ve daracık sokaklarında gezip tarihe yolculuk yapabilirsiniz. Surlar içinde kalan başkentte çok sayıda sur ile çevrelenmiştir. Suriçi Bölgesi ülkenin en çok ziyaret çeken bölgesidir. Sizin de yolunuz düşerse mutlaka bu bölgeyi ziyaret edin derim. Başkent Lefkoşa’da yer alan Büyük Han, 1572 yıllında inşa edilen bir tarihi yapıdır. 68 oda ve 10 dükkân ile ülkenin en güzel tarihi yapılarından biridir. Buraya yolunuz düşerse bu yapıyı mutlaka ziyaret edin. Büyükhan’ın içinde çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve cafe bulunur. Buraya yolunuz düşerse gelip oturup birşeyler yeyip içebilirsiniz. Buraya gelmişken sevdiklerinize mutlaka hediyelik eşya satın alın. Güzelyurt, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mutlaka görülmesi gereken bir ilçesidir. Bu ilçe, turunçgil bahçeleriyle çevrili olup muazzam bir manzarası bulunmaktadır. Burada portakal, greyfurt, karpuz, kavun ve çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir. Ülkenin en yeşil kenti olarak bilinmektedir. Bunun dışında burada gezilip görülecek birçok tarihi yapısı da bulunmaktadır. Buraya yolunuz düşerse Soli, Soli bazilikası, Soli Tiyatrosu, Mamas Manastırı, Aziz Mamas Kilisesi, Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi gibi turistik yapıları da mutlaka ziyaret edin. Kıbrıs’ın kuzeybatısında yer alan bu kenti ziyaret etmeden kesinlikle geri dönmeyiniz. Kıbrıs Adasının doğusunda yer alan Gazimağusa ya da Mağusa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yer alan bir liman kentidir. Hatta KKTC’nin en önemli liman kenti olarak bilinmektedir. Doğu Akdeniz Üniversitesi burada bulunması ve muhteşem altın kumsalları sayesinde buraya yıl boyunca buraya çok sayıda yerli ve yabancı turist akın etmektedir. Buraya yolunuz düşerse Mağusa Limanı, Othello Kalesi, Lala Mustafa Paşa Camii, Namık Kemal Zindanı ve Müzesi, Sinan Paşa Camii (St. Mağusa Surları gibi turistik yapıları ziyaret etmeden geri dönmeyiniz. Kıbrıs Adasının en kuzey ucunda yer alan Dipkarpaz, KKTC’nin Mağusa kentine bağlı önemli bir kasabadır. Burada Türkler ve Rumlar birlikte yaşamaktadır. Kasabanın harika tatil köyleri bulunmaktadır. Burada deniz, kum, güneş ve eğlencenin keyfini yaşayabilirsiniz. Ayrıca burada yer alan doğal güzellikler de oldukça dikkat çekmektedir. Köylerin nefes kesen manzaralarına karşılık yürüyüş yapıp muazzam fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Buraya sevdiklerinizle birlikte gelip harika bir tatil keyfi yaşayabilirsiniz. Lefkoşa merkezinde yer alan Barbarlık Müzesi, Mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yerdir. Bu müze daha çok utanç evi olarak da bilinmektedir. 1960’lı yıllarda bilindiği üzere burada Türklerle Rumlar arasında büyük çatışmalar yaşanmaktaydı. Bir gece Lefkoşa’da görevli Binbaşı Nihat İlhan’ın evi Rum çeteleri tarafında işgal edilir. Nihat İlhan’ın çocuğu ve eşi öldürülür. O eve hiç dokunulmadan müze olarak hizmette açılır. Burada Küvetteki kan lekeleriyle, duvarlardaki fotoğraflar ve kurşun izleri tam anlamıyla o günleri hatırlamaktadır. Buraya yolunuz düşerse mutlaka bu müzeyi ziyaret edin derim. Bunlar dışında KKTC hakkındaki genel bilgileri bir liste halinde size sunmak istiyorum. Ne Zaman Gidilir: Buraya gitmek için en uygun zaman dilimi Nisan, Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim aylarıdır. Vize Durumu: Buraya gitmek için vize gerekmiyor. Buraya TC Nüfus Cüzdanı veya Pasaport ile ülkeye giriş yapabilirsiniz.